Ericsson’ın yeni Mobilite Raporu, 2011 yılından bu yana mobil veri trafiğinde neredeyse 300 kat artış olduğunu söylüyor. Mevcut ve geçmişe yönelik ağ verilerine dayanan bulguların yer aldığı raporda son on yılı şekillendiren önemli eğilimlerin ve olayların yanı sıra 2027'ye yönelik tahminler paylaşılıyor.
Ericsson Mobilite Raporu’na göre, 5G abone sayısının 2021 yılının sonunda 660 milyona ulaşmış olması öngörülüyor. Bu öngörü, 5G'nin bugüne kadarki en hızlı kullanıma alınan mobil nesil olacağı varsayımını önemli ölçüde güçlendiriyor. Bu artışın, 5G cihazlarının fiyatlarındaki kısmi düşüşün Çin ve Kuzey Amerika'da beklenenden daha fazla talep yaratmasından kaynaklandığı belirtiliyor. Ayrıca, 2021 yılının üçüncü çeyreğinde 4G abone sayısında 48 milyon artış görülürken 5G kullanıcı sayısı ise 98 milyon arttı. Yıl sonunda 5G ağlarının 2 milyardan fazla insanı kapsayacağı tahmin ediliyor.
Son tahminlere göre, 2027 yılına kadar dünya genelinde abone sayısındaki artışla birlikte 5G’nin baskın mobil erişim teknolojisi olması, dünya nüfusunun yüzde 75'ini kapsaması ve akıllı telefon trafiğinin yüzde 62'sini taşıyarak dünya genelindeki aboneliklerin yaklaşık yarısını oluşturması bekleniyor.
Ericsson Şebekelerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Fredrik Jejdling konuyla ilgili olarak şunları söylüyor: “Mobil iletişimin son on yılda toplum ve iş dünyası üzerinde inanılmaz bir etkisi oldu. 2027 yılına baktığımızda mobil şebekeler, etkileşimde bulunma şeklimizden günlük yaşamımıza ve iş hayatımıza kadar, her zamankinden daha fazla etkiye sahip olacak. Ericsson Mobilite Raporumuzun son sayısı, teknolojinin öncülüğünde değişimin gitgide hızlandığını gözler önüne seriyor.”
2011 yılından bu yana, 4G LTE şebekelerinin kurulması, dünya genelinde 5,5 milyar yeni akıllı telefonun bağlantısını oluşturmada çok önemli bir rol oynayarak 20 binden fazla farklı 4G cihaz modelinin piyasaya sunulmasına katkıda bulundu. Rapor, 5G destekli cihazların çok daha erken bir teknoloji döngüsüne girdiğini işaret ediyor. 5G destekli cihazlar, bugün küresel hacmin yüzde 23'ünü oluşturuyor. 4G destekli telefonlar ise bu teknoloji döngüsünün ilgili noktasında yüzde 8’lik bir paya sahip. Bu süreç, mobil veri trafiğinin olabilecek en hızlı şekilde katlanarak büyümesine yardımcı oluyor.
2021 yılının üçüncü çeyreğinde mobil şebeke veri trafiği, Sabit Kablosuz Erişim (FWA) hizmetleri tarafından oluşturulan trafik dahil olmak üzere, yüzde 42 artarak yaklaşık 78 Exabyte'a (EB) ulaştı. Yalnızca üçüncü çeyrekte, 2011 ile 2017’nin başı arasında oluşan tüm mobil trafikten daha fazla mobil veri trafiği oluştu. Yeni tahminler, toplam mobil şebeke veri trafiğinin 2027'nin sonunda 370 Exabyte'a ulaşmasının muhtemel olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca rapor, mobil bağlantıların doğasının hızla değiştiğini ve mobil veri trafiğindeki sürekli artışa katkıda bulunduğunu ortaya koyuyor.
Genişbant Nesnelerin İnterneti (IoT), 2G/3G'yi aşarak, IoT uygulamalarını birbirine bağlamada en büyük paya sahip segment haline geldi. 2G için yüzde 37 ve Massive IoT (NB-IoT ve Cat-M) teknolojileri için yüzde 16 oranına kıyasla, Genişbant IoT teknolojisinin 2021 yılının sonunda tüm hücresel IoT bağlantılarının yüzde 47'sini oluşturması bekleniyor.
Yeni tahminler, e-sağlık uygulamaları, giyilebilir cihazlar, lojistik varlık takibi, çevresel izleme, akıllı sayaçlar, akıllı üretim izleme ve takip cihazları gibi kullanım örneklerini kapsayan büyük IoT kurulumlarının önümüzdeki yıllarda daha da hızlanacağını ortaya koyuyor. Massive IoT kurulumlarının 2027 yılına kadar tüm hücresel IoT bağlantılarının yüzde 51'ini oluşturacağı tahmin ediliyor. Ayrıca 2021 yılında 88 milyon olan Sabit Kablosuz Erişim bağlantı sayısının 2027 yılında neredeyse 3 kat artarak 230 milyona çıkması bekleniyor. Bu bağlantıların neredeyse yarısının 5G şebekeleri üzerinden taşınması bekleniyor.
Ericsson Mobilite Raporu, aşağıdaki dört önemli konuyu masaya yatırıyor:
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı